Kendisinden beklenmeyen bir şekilde 2002 yılını boş geçen Devin Townsend, bu süre zarfında öfkesini iyice biriktirmiş olmalı ki, geri dönüşünü yeni bir Strapping Young Lad albümü ile yaptı. Grubun ismi için kullanılan kısaltma SYL albümün ismi olarak seçilmişti. Kimilerine göre iddialı olarak adlandırılabilecek bu isim, aslında Devin Townsend’ın kendisinden çok, ilk kez bu albümde grubun tümünün beste aşamasında yer almasından kaynaklı bir seçimdi. Strapping Young Lad’de bu defa demokrasi ön plandaydı; tek sorun – her ne kadar sorun olarak adlandırılmayı hak etmese de -, demokrasiye rağmen, albümde buram buram bir Devin Townsend havası olmasıydı!…
“Dire” fena halde Terria kokan kısa, sert ama etkili bir intro’ydu. Hemen arkasından gelen ve tüm haşmetiyle kulaklara hücum eden “Consequences,” klasik Strapping Young Lad kalıplarına uymasa da – sanki çok sert bir At the Gates şarkısını andıracak kadar melodikti! – albümün en etkileyici bestelerinden biriydi. Bir sonraki şarkıda ise her şey yerli yerine oturmuşa benziyordu çünkü “Relentless” bir Devin Townsend bestesinden beklenecek her şeyi eksiksiz yerine getiriyordu: double-bass altyapılı inanılmaz gaz gitar riffleri, dehşet clean vokaller ve 01:44’te giren tüm beyin hücrelerimizi kızartmaya programlı olağanüstü taramalar! Albümün bana göre en heyecan verici şarkısıydı “Relentless”. “Rape Song,” bir kez daha İsveç dolaylarını anımsatıyordu ama keyboard desteği ve üzerine eklenmiş grind-core davul-gitar uyumu ile tipik bir Strapping Young Lad şarkısına doğru vakit kaybetmeden evrilmeyi başarmıştı. Sonraki şarkı “Aftermath” neredeyse black-metal olduğuna emin olduğum bir gitar riffiyle, Dimmu Borgir’ı hatırlatarak başlıyor; 00:40’tan itibarense neredeyse bir Fear Factory şarkısına dönüşüyordu. Bazıları, bu albümün sözlerinin tamamıyla 9/11 olaylarını hedef alarak yazıldığını belirtir ki, bu şarkı belki de bunun en açık göstergelerinden biridir: “Bize savaşmak için bir neden verin; petrol parçaları aracılığı ile İsa adına savaşmak; şeytanlarınızın nasıl duvarlar yarattığına şahit olun; yakıp ve mahvedip ve hepsine tecavüz etmek…” Altıncı şarkı “Devour,” kendisini açıkça belli eden bir Devin Townsend bestesiydi ve iyice sertleşmiş bir Ocean Machine şarkısını andırıyordu. “Last Minute” kısacık süresiyle de olsa neredeyse ‘epik’ bir besteye benziyordu. Black metal-vari gitarlar yine ön plandaydı ve sözler yine her şeyi açıklıyordu: “Kafanı istiyorum; seni ölü istiyorum; kafanı istiyorum; nefretini, sevgini istiyorum”. “Force Fed,” albümün belki de en değişik bestesiydi. İniş-çıkışlarıyla ve iniş bölümlerindeki dehşet davul performansıyla dinlemesi en zevkli Strapping Young Lad şarkılarından biri oluyordu. “Dirt Pride” ‘öfke’ kelimesinin cisim bulmuş hali gibi bir şarkıydı. Devin Townsend’ın vokalleri ve Gene Hoglan’ın mükemmel aksak davulları ile headbang için adeta biçilmiş kaftan olmuştu! Son şarkı “Bring On the Young” ise, Strapping Young Lad için fazlasıyla yavaş başlıyor, Devin’ın çığlıkları ile climax’e ulaşıyor ve kesinlikle bir Ocean Machine şarkısı gibi sona erecekken, son bir hamle ile SYL‘in topraklarına geri dönüyordu!
http://www.youtube.com/watch?v=2qMWu3o9SPg
SYL bana göre Strapping Young Lad diskografisinin en ‘garip’ albümü olmuştu. Devin Townsend’ın demokrasi anlayışı nedir bilemiyorum ama en azından müzik konusunda bazı otokrasilerin, demokrasilerden daha iyi işlediğini düşünüyorum. Hiç bir anlamda ‘kötü’ diyemeyeceğim şarkılar, ‘sanki bir şey eksik’ veya ‘sanki bir şey fazla’ kıvamında sunulmuştu. Yine de bir Strapping Young Lad best-of’una kafadan girebilecek en az üç şarkıya sahip olduğundan, albüme bir göz atılması şart!