Søren Kierkegaard, insanın yaşadığı hayatın anlamını öğrenmeye yönelik arzusu ile bunu yapabilecek kapasiteden yoksun oluşu arasındaki acımasız diyalektiği “absürt” kavramıyla açıklamaya çalışıyordu. [1] Hayatın anlamını öğrenmeye çalışmak [2], zannedildiği veya idealize edildiği kadar yüce bir amaç olarak kabul edilse bile, imkansızlığının içinde doğduğu boşluktan başka bir şey ifade etmiyordu. Üstelik – ironik biçimde – insan, tüm diğer canlılar içerisinde yalnızca insan, yaşadığı hayatı anlamaya çalışan tek varlık olarak, belki de tüm varoluşunu bu çabasına borçluydu. İnsanın, onu ‘insan’ yapan değere ulaşmaya bu kadar uzak oluşu, onun varoluşu ile ilgili hem en ciddi hem de en eğlenceli sorunuydu. Ölüm varken yaşamak, hiçbir cevaba ulaşamayacakken düşünmeye/tefekküre dalmak, seni sevmeyen birine aşık olmak, hayatın boyunca yapmak istemediğin bir işe emeğini koymak, yeni bir güne uyanmaya çalışmak… hepsi absürdün, bu kötü şakanın, bu trajik acının, bu klişeleşmiş yenilik oksimoronunun bir parçasıydı.
Kierkegaard, belki de sırf gıcıklık olsun diye, hayatta önemi olan tek şeyin absürt olduğunu iddia ederken, onu aramaya devam ediyordu. Absürt onu bir yandan hayran bırakırken, aynı anda dehşete düşürüyordu. Belki de bir ‘kahkahanın’ [3] derinlerinde, hayatın anlamının olasılığı yatıyordu. Gerçi, hayatın gerçek bir anlamı olsa bile, onu öğrenmeye ne kadar gönüllü olunurdu?
İşin özü, gülmeye devam etmekti.
Roboski’den Dobrovski’ye [4] kadar gülüyorum ben.
Kendini ciddiye alan insanlara gülüyorum ben.
Kendisiyle dalga geçmeyen herkese gülüyorum ben.
Başıma gelenleri çok ciddiye aldığım zamanlara gülüyorum ben.
Hayata absürtlük yapmadan buradan göçüp giden insanlara gülüyorum ben.
Ve bunların hepsinden aynı derecede korkuyorum ben.
[1] Søren Kierkegaard, Günlüklerden ve Makalelerden Seçmeler, (çev.) İbrahim Kapaklıkaya, 1834/2005, İstanbul: Anka Yayınları.
[2] Hayatın anlamına ulaşma çabası üzerine yazılmış en iyi kurgu eser için, bknz. Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi (Beş Cilt), (çev.) Nil Alt, 1979/2005, İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
[3] Søren Kierkegaard, Kahkaha Benden Yana, Roger Poole ve Henrik Stangerup (der.), (çev.) Nedim Çatlı, 1989/2013, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
[4]”Ensarioğlu Roboski’ Yerine Dobrovski’nin Hesabını Soracağız Dedi”, Radikal, 6 Aralık 2013, http://www.radikal.com.tr/politika/ensarioglu_roboski_yerine_dobroskinin_hesabini_soracagiz_dedi-1164810